Xargien, bir elf olarak doğdu. Gençliğine kadar elfliğin nimetlerinden doyasıya yararlandı. Ancak zamanla, elflerin diğer canlılara karşı olan üstünlükleri ve kusursuzlukları onu rahatsız etti. Bu durum, onda bir öfke ve hayal kırıklığı duygusu uyandırdı. Bu hayal kırıklığı ve kin ile Xargien, elf ırkının kökünü kurutma rüyalarına daldı. Hülyalar o kadar derindi ki Xargien aylar boyunca ne ekmek yedi, ne su içti. Artık bir iskeletten farksızdı.
Xargien, bu uğurda birçok yolu denedi ancak ölümsüzlüğü ve sonsuz gücü elde etmek için en uygun yolun büyü yapmak olduğunu fark etti. Yalnızca bir büyücü olmak, istediği gücü elde etmek ve kendi ırkını yok etmek için yeterli olmayacaktı. Öylesine büyük bir güç olmalıydı ki, zamanların hiçbirinde bu kudrette bir büyücü yaşamamıştı.
Xargien, kadim zaman öğretilerini öğrenmek için yıllarını harcadı. Eski elf metinleri ve büyü formülleri üzerine çalışarak, büyücülükte ustalaştı. Fakat bunlar onun için yeterli değildi. Xargien, daha derin bir bilgiye sahip olmak istedi ve bu bilgiyi elde etmek için yolculuklara çıktı.
Uzun ve zorlu yolculuktan sonra, Xargien kadim bir ejderha tarafından korunan bir tapınağa ulaştı. Tapınakta, kadim zamanlarda yaşayan büyük bir büyücü ve öğretmen olan Azuran'ın kitaplarını buldu. Bu kitaplar, Azuran'ın büyücülükteki ustalığını ve kadim zamanların gizemli öğretilerini içeriyordu.
Xargien, bu kitaplarda bulduğu bilgileri yıllarca çalışarak özümseyerek büyü gücünü artırdı. Bu gücün yanında, Azuran'ın kitaplarında bulunan birçok karanlık bilgiyi de keşfetti. Bu karanlık bilgiler, Xargien'in içindeki karanlık duyguları da besledi ve onun öfkesi ve kibrinin artmasına neden oldu.
Sonunda, Xargien büyü gücü ve bilgisi konusunda o kadar ustalaştı ki, kendisi bile kadim zaman öğretilerinin sınırlarını aşmıştı. Ancak bu gücün bedeli, Xargien'in yalnızlığı ve karanlık duygularıydı.
Xargien'in güçleri, diğer herkese karşı üstünlüklerinin dışında, zamanın da ötesine geçti. O artık ölümsüzdü. Kendi ırkına ihanet edebilir ve sonunu getirebilirdi. Ancak elde ettiği güç, öylesine büyüktü ki, artık sadece kendi ırkını değil tüm Zudruin’i yok etmek istiyordu!
Zudruin ise kadim elfler tarafından canları pahasına korunuyordu. Zudruin’i yok etmek için öncelikle kendi ırkını yok etmeliydi. Elflerle savaşması için kendi yaratıklarını yarattı. Orklar.